Bu yazıyı okuyorsanız eğer, vergi konusu ile alakalı aklınıza gelebilecek her şeyin bu rehberde yer aldığından emin olabilirsiniz. Bu rehberde verginin tanımı, verginin türleri, verginin çeşitleri, verginin neden verildiği, vergi ödemenin faydaları vb. gibi konular üzerinde duracağız. O zaman a’dan z’ye vergi ile alakalı konu başlıklarımızı anlatmaya başlayalım.
Verginin Tanımı
Vergi, kamu hizmetlerini sağlamak için, kişi ve kurumlardan kanun aracılığıyla alınan paralardır. Kamu hizmetlerini daha detaylı bir şekilde anlatmak gerekirse, o hizmetleri şu şekilde örnekleyebiliriz; toplum hayatında bulunması gereken su, elektrik, ısınma, okul, hastane vb. gibi ihtiyaçlar olarak açıklayabiliriz.
Ödenecek Olan Vergiler Neye Göre Belirleniyor?
Kişilerin ve kurumların ödemekle yükümlü olduğu vergiler, topluma göre bulunan maddi güçlerine göre belirleniyor. Devlet vergiyi keserken incelediği durum şu oluyor; her kişinin veya kurumun ne kadar para kazandığı ve vergi ödeme gücünün ne kadar bulunduğu hesaplanıp ona göre bir vergi kesimi gerçekleştiriliyor.
Vergiyi Kimler Verir?
Vergi, kamu hizmetlerini sağlamak için, kişi ve kurumlardan kanun aracılığıyla alınan paralardır. Vergi, Türkiye Cumhuriyeti anayasasında yer alan ve herkesin ödeme gücüne göre ödemekle yükümlü olduğu bir görevdir.
Vergi Neden Veriliyor?
Vergi verilmesinin asıl amacı, verginin tanımında belirttiğimiz gibi, devletin kamu hizmetlerini sağlayabilmesi için vergi verilir. Devlet bunun yanında aldığı vergilerle, toplum için yatırım yapar, milli serveti artırarak ülkesini daha da büyütebilmek için gerekli çalışmaları sağlar. Vergi verilmesinin temel nedenleri bu şekildedir.
Vergi ödemek bir vatandaşın en önemli görevlerinden bir tanesidir. Yine aynı şekilde vatandaşından vergi alan devlet ise topladığı vergilerle, vatandaşına en iyi hizmeti sunması, devletin en önemli görevlerinden birisidir.
Vergi Ödemenin Vatandaşa Faydaları Nelerdir?
Vatandaşlar, daimi şekilde devletin belirlediği vergiyi ödediği müddetçe devletten aldığı hizmet kademe kademe artarak vatandaşa yansır. Yani devlet vatandaştan belirlediği vergiyi alabildiği müddetçe daha iyi okullar inşa ederek vatandaşlarına daha iyi eğitim olanağı sağlayabilir. Devlet aldığı vergiler ile evinizde kullandığınız suyu ve elektriği evinize getirebilir. Bunların yanında devlet topladığı vergiler ile yol ve liman yaparak, ticaretin gelişimini sağlayarak vatandaşından aldığı vergiyi daha büyük bir katma değer olarak geri çevirebilir.
Vergi Mükellefi Nedir?
Vergi kanunlarına göre, ülkesine vergi borcu düşen gerçek ya da tüzel kişiler vergi mükellefi olarak adlandırılmaktadır. Gelir sahibi olan kişiler veya kurumlar, kazançlarının büyüklüğüne göre ülkesine vergi ödemekle yükümlüdür.
Vergi Türleri Nelerdir?
Vergi türleri, dolaylı vergi ve dolaysız vergi olarak 2’ye ayrılmaktadır. Vergi türleri şu şekildedir;
Dolaylı Vergi: Vatandaşların yaptığı harcamalar üzerinden, yani ürünün normal fiyatının üstüne eklenen haline dolaylı vergi denir. İnsanlar herhangi bir alışveriş gerçekleştirdiklerinde belirli bir oranda devlete vergi öderler. Ayrıca dolaysız vergiler sürekli gerçekleştirilen vergilerdir.
Dolaysız Vergi: Kişilerin şahsi gelirleri doğrultusunda devlete direkt olarak yaptığı ödemedir. Dolaysız vergiyi örneklemek gerekirse Gelir Vergisi, Kurumlar Vergisi, Emlak Vergisi, Veraset ve İntikal Vergisi, Motorlu Taşıtlar Vergisi gibi vergiler dolaysız vergiye girmektedir.
Türkiye’de Bulunan Vergiler
Türkiye’de bulunan vergi mevzuatını 3 başlık içinde toplayabiliriz.
A) Gelir Vergileri
- Gelir Vergisi
- Kurumlar Vergisi
B) Gider Üzerinden Alınan Vergiler
- Katma Değer Vergisi (KDV)
- Özel Tüketim Vergisi (ÖTV)
- Bankacılık ve Sigorta Muameleleri Vergisi
- Damga Vergisi
- Harçlar
C) Varlık Vergileri
- Emlak Vergisi
- Motorlu Taşıt Vergisi
- Veraset ve İntikal Vergisi
Vergi Çeşitleri
1.Gelir Vergisi
Gelir vergisi, gerçek kişilerin yani hukukta hak edinen ve aynı zamanda yetki kullanabilen kişilerin yıllık kazançları üzerinden elde edilen vergidir. Kısaca şahıs işletmelerinin bir yıl içinde elde ettiği kâr oranı üzerinden devlete ödediği vergi türüdür diyebiliriz.
193 sayılı gelir vergisi kanununa giren kazançları şu şekilde sıralayabiliriz;
– Ticari kazançlar,
– Zirai kazançlar,
– Ücretler,
– Serbest meslek kazançları,
– Gayrimenkul sermaye iratları,
– Menkul sermaye iratları,
– Diğer kazanç ve iratlar.
193 sayılı gelir vergisi kanununa giren gelir vergisi mükellefi olan kişiler şu şekildedir;
– İkametgahı Türkiye’de olan kişiler
– Bir takvim yılı içerisinde Türkiye’de altı aydan fazla süreyle kalan kişiler
– Resmi işletmelerde veya dairede ya da merkezi Türkiye içerisinde bulunan daire, müessese, teşekkül ve teşebbüslerin işleri dolayısıyla yabancı ülkelerde ikamet eden Türk vatandaşları gelir vergisi mükellefidir.
Bu mükellefler, Türkiye içerisinde veya dışarısında elde ettikleri tüm kazanç ve iratlar üzerinden vergilendirilir. Yerleşim yeri Türkiye’de olmayan gerçek kişiler ise dar mükellef kabul edilir; onlar yalnızca Türkiye’de elde ettikleri kazanç ve iratlar üzerinden vergilendirilir.
Gelir Vergisi Oranları
Gelir vergisi oranları %15 ile %35 arasında farklılık göstermektedir.
Dar Mükellef Olan Kişiler
Türkiye’ye yerleşmemiş olan kişiler, dar mükellef olarak değerlendirilir. Bu kişiler sadece Türkiye’de sağladıkları kazançlar üzerinden vergilendirilirler.
Gelir Vergisi Çeşitleri
Sedüler Gelir Vergisi: Her kategoride bulunan vergiler ayrı ayrı bir şekilde vergilendirilir ve düz oranlı vergileme işleme gerçekleştirilir.
Üniter Gelir Vergisi: İlk olarak gelirler toplanır. Ardından kişisel ve ailevi indirim işlemleri gerçekleştirilir. Geri kalan kısım ise artan oranlı tarife ile vergilendirilir.
Karma Bileşik Gelir Vergisi: Bu gelir vergisi çeşidinde gelirler ayrı ayrı bir şekilde ve tek oranlı tarife üzerinden vergilendirilir. Eğer belirli bir tutar aşılırsa bu kez artan oranlı tarife ile ikinci kez vergilendirme işlemi gerçekleştirilir.
Gelir Vergisi Beyannamesi Ne Zaman Verilir?
Gelir vergisi mükellefi olan kişiler, bir yıl boyunca sağladıkları gelirleri Mart ayı içerisinde Maliye’ye beyan ederler.
Gelir Vergisi Nereye ve Ne Zaman Ödenir?
Gelir vergisinin yılda iki taksit olarak iki kez ödemesi gerçekleştirilir. Aynı zamanda iki farklı şekilde ödemesi gerçekleştirilir. İlk taksiti Mart ayının son gününe kadar, ikinci taksidi ise Temmuz ayının son gününe kadar ödenmesi gerekmektedir. Gelir vergisinin Mart ve Temmuz aylarında ödenmesi için basit usulde tespit edilen ticari kazançtan oluşmuyor olması gerekir. Gelir, basit usulde tespit edilen ticari kazançtan oluşuyorsa ilk taksit Şubat ayı sonuna kadar, ikinci taksit ise Haziran ayı sonuna kadar ödenmelidir.
2. Kurumlar Vergisi
Tüzel kişilerin bir yıllık kazançları üzerinden devletin aldığı vergi türüdür. En net ifadesi ile kurum kazançlarının üzerinden alınan vergi tipidir.
Kurumlar vergisine girenç kazançları şu şekilde sıralayabiliriz;
– Ticari kazanç,
– Zirai kazanç,
– Serbest meslek kazancı,
– Ücret,
– Gayrimenkul sermaye iradı,
– Menkul sermaye iradı,
– Diğer kazanç ve iratlardan oluşmaktadır.
Kurumlar vergisine dahil olan kurumları şu şekilde sıralayabiliriz;
– Sermaye şirketleri
– Kooperatifler
– İktisadi kamu kuruluşları
– Dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmeler
– İş ortaklıkları
Kurumlar Vergisi Oranları
Kurumlar vergisi, kurumun yıllık kazancı üzerinden %20 oranında alınmaktadır.
Mükellefiyet Çeşitleri
Kurumlar vergisi kanuna göre, mükellefiyet şekli 2 farklı şekilde ayrılmaktadır. Bunlar tam mükellefiyet ve dar mükellefiyet şeklindedir.
Tam Mükellefiyet
İş merkezleri Türkiye’de bulunan kurumlar gerek Türkiye’de gerek yurt dışında elde ettikleri gelirlere oranla vergilendirilmektedir.
Dar Mükellefiyet
İş merkezleri Türkiye’de olmayan kurumlar sadece Türkiye’de elde ettikleri kazanç üzerinden vergilendirilirler.
Kurumlar Vergisi Beyanı Nasıl Yapılır?
İlgili hesap döneminin kapandığı ayı takip eden dördüncü ayın 1’i ile 25’i arasında yapılmalıdır. Beyanname, mükellefin bağlı olduğu vergi dairesine verilir.
Kurumlar Vergisi Ne Zaman ve Nasıl Ödenir?
Kurumlar vergisi, beyannamenin verileceği ayın sonuna kadar ödenmelidir. Normal hesap döneminde 30 Nisan’a kadar, özel hesap döneminde ise beyannamenin verileceği ayın sonuna kadar ödenmesi gerekmektedir. Ödeme şekli ise, vergi dairelerinin anlaşmalı olduğu bankalar üzerinden gerçekleştirilebilir.
3) Katma Değer Vergisi (KDV)
Katma değer vergisi, kişiler arasında gerçekleştirilen ürün ve hizmet teslimlerinde, ürün veya hizmeti teslim alan kişinin, teslim eden kişiye ödediği vergi türüdür. Katma değer vergisi, dolaylı bir vergi türüdür. Katma değer vergisi, tüketiciyi temele alan yani tüketici üzerinde olan bir vergidir. Bu vergiyi asıl ödeyen kişiler, ürün ve hizmeti kullanan kişilerdir.
Katma Değer Vergisinin Mükellefleri Kimlerdir?
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu md.8’e göre;
– Mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde bu işleri gerçekleştirenler
– İthalatta mal ve hizmet ithalatı gerçekleştirenler
– Transit taşımalarda gümrük veya geçiş işlemine karşı karşıya kalanlar
– PTT İşletme Genel Müdürlüğü ve radyo ve tv kurumları
– Spor-Toto, piyango ve benzeri oyunlarda oyunların teşkilat müdürlükleri
– At yarışları bahis ve talih oyunlarında bunları tertipleyenler
– GVK (Gelir Vergisi Kanunu) 70. maddesinde yer alan mal ve hakları kiraya verenler
Katma Değer Vergisinin mükellefleridir.
KDV Beyannamesi Ne Zaman Yapılır? Ödeme İşlemi Ne Zaman Gerçekleştirilir?
Mükellefler Katma Değer Vergisi beyannamelerini, her ayın 24.günü akşamına kadar vergi dairesine vermek durumundalar. Ödeme işlemi ise beyanname verilen ayın 26. günü akşamına kadar vergi dairesine yapılmalıdır.
Türkiye’deki KDV Oranları
Türkiye’de 3 çeşit KDV oranı uygulanmaktadır. Bunlar şu şekildedir; %1, %8, %18 olmak üzere sıralanır.
Ekmek gibi temel tüketim ürünlerine uygulanan KDV oranı %1, unlu mamüller dışında lüks olmayan temel tüketim ürünlerinde (süt, peynir vb.) KDV oranı %8, temel tüketim ürünü olmayan ürünlerde ise (telekomünikasyon ürünler, beyaz eşya vb) KDV oranı %18’dir.
4) Özel Tüketim Vergisi (ÖTV)
Özel Tüketim Vergisi (ÖTV), belirli mal ve ürünler üzerinden oransal olarak alınan harcama vergisi olarak tanımlayabiliriz. En net ifadesiyle lüks tüketim ürünlerinden alınan harcama vergisidir.
Özel Tüketim Vergisinin (ÖTV) Mükellefleri Kimlerdir?
“ÖTV Kanunu madde 4” kanuna ekli:
– (I), (III) ve (IV) numaralı listelerdeki mallar ile (II) sayılı listede olan mallardan kayıt ve tescile tâbi olmayanları imal, inşa ya da ithal edenlerle bu malların müzayede aracılığıyla satışını gerçekleştirenler,
– (II) numaralı liste içerisinde yer alan ürünlerden kayıt ve tescile tâbi olanlar için; motorlu araç ticareti yapanlar aynı zamanda kullanmak için ithal edenler veya açık artırma yoluyla satışını gerçekleştirenlerdir.
Özel Tüketim Kanununda yer alan liste şu şekildedir;
a- I Sayılı Liste: Petrol ürünleri ve doğalgaz ürünleri ile diğer malların teslimleri İçin 1 numaralı Özel Tüketim Vergisi Beyannamesi
b- II Sayılı Liste: Kayıt ve tescile tabi olan motorlu taşıtlar için 2A, kayıt ve tescile tabi olmayan motorlu taşıtlar için 2B Özel Tüketim Vergisi Beyannamesi
c- III Sayılı Liste: Alkollü İçkiler için 3A, Tütün Mamülleri için 3B, Kolalı Gazoz için 3C Özel Tüketim Vergisi Beyannamesi
d- IV Sayılı Liste: Dayanıklı tüketim ve diğer malların teslimleri için 4 nolu Özel Tüketim Vergisi Beyannamesi kullanılmaktadır.
Özel Tüketim Vergisi Beyanı Ne Zaman Verilir?
ÖTV (I) sayılı tarifede yer alan mallar için on beş gün içerisinde olacak şekilde ayda 2 defa, (III) ve (IV) sayılı tarifelerdeki mallar ile (II) sayılı tarifedeki mallardan kayıt ve tescile tâbi olmayanların tesliminde, faaliyette olunan takvim yılının birer aylık dönemleri içerisinde beyan edilir.
Özel tüketim beyannamesi, (I) sayılı liste içerisindeki mallar için vergilendirme dönemini izleyen onuncu günü (1. dönem için her ayın 25. Günü , 2. dönem için takip eden ayın 10. günü akşamına kadar), Örneğin Şubat ayı 1.dönemine ait beyanname 25 ocak, ocak ayı 2.dönemine ait beyanname 10 Şubat akşamına kadar verilir. Diğer mallar için vergilendirme dönemini izleyen ayın, on beşinci günü akşamına kadar mükellefin katma değer vergisi yönünden bağlı bulunduğu vergi dairesine verilmelidir.
Hangi Ürünlerde ÖTV Uygulanır?
ÖTV Kanununun 4. maddesine ek olarak yer alan I, II, III ve IV sayılı tarifelere göre ÖTV:
– Çevreye zararı bulunan akaryakıt ve yağ türevi ürünlerde,
– Lüks araçlarda,
– İnsan sağlığına zararlı olan tütün ve alkol ürünlerinde,
– Beyaz eşya, kürk vb. lüks tüketim içeren ürünlerde uygulanır.
Türkiye’deki ÖTV Oranları
Türkiye’de uygulanan ÖTV oranlarını hakkında bilgi sahibi olmak istiyorsanız, Gelir Dairesi Başkanlığının sayfasını ziyaret edebilirsiniz.
http://www.gib.gov.tr/fileadmin/mevzuatek/otv_oranlari_tum/ozeltuketimoranlari-OpenPage.htm
5) Bankacılık ve Sigorta Muameleleri Vergisi (BSMV)
Bu vergi işlemi, bankacılık ve sigortacılık çalışmalarını vergilendirmek içindir. Bankacılık ve sigorta muameleleri vergisi dolaylı bir vergi modelidir. 6802 sayılı Gider Vergisi Kanununun 28. Maddesi uyarınca, Banka ve sigorta şirketleri, 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanununa göre yaptıkları işlemler dışında, şekil farketmeksizin gerçekleştirilen bütün işlemler, dolayısıyla kendi lehlerine her ne nam ile olursa olsun nakit veya hesaptan aldıkları paralar banka ve sigorta muameleleri vergisine tabii olmak durumundadır.
Kısaca BSMV olarak isimlendirelen vergi, Merkez bankası talimatları ile kredilendirme işlemlerinden doğan vergiyi, bankaların müşterilerinden aldığı bir vergi türüdür.
Bankacılık ve Sigorta Muameleleri Vergisi (BSMV) Oranları
Bankacılık ve Sigorta Muameleleri vergi oranı, %5 oranında olmakla birlikte bankalar arasındaki mevduat işlemleri gibi bazı işlemlerde uygulanan faiz için %1’dir.
Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi Mükellefi Kimlerdir?
Banka ve sigorta muameleleri vergisini bankalar, bankerler, sigorta şirketleri ile factoring şirketleri gerekli ödemeleri yapar.
BSMV Beyanname Verilme Zamanı ve Yeri
Her vergi mükellefi, bir ay içindeki vergiye tabi muamelelerini bir beyanname ile ertesi ayın 15 inci günü akşamına kadar banka ve sigorta hizmetleri vergisinde muamelelerin yapıldığı yer vergi dairesine bildirilmelidir.
6) Damga Vergisi
Kişiler ve kurumların yaptığı çeşitli işlemlerdeki, belge niteliği taşıyan kağıtlardan alınan vergi, damga vergisidir. Buradaki kağıt kelimesi, yazılıp imzalamak veya imza yerine geçen bir işaret konmak amacıyla ayarlanan ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeler ile elektronik imza kullanılabilmesi amacıyla manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeleri simgelemektedir.
Damga Vergisi Oranları
Damga vergisi, belge ücretinin %0,189 ile %0,948’i oranları arasında değişen miktarlarda tarh olunduğu gibi, bazı belgeler için önceden belirlenmiş bir bedel olarak da tahsil edilmektedir.
Kimler Damga Vergisi Mükellefidir?
Kanun üzerinde kağıtlarda imzası bulunan şahıslar vergi mükellefi olarak kabul edilir. Verginin ödenmesinde olduğu gibi, vergi cezalarında da kağıtlarda imzası bulunan şahıslar vergi mükellefi olarak kabul edilir.
Damga Vergisi Beyannamesi Süresi
Sürekli damga vergisi mükellefiyetine sahip olan şahıslar, damga vergisi beyannamesi vermekle mükelleftir. Ödeme işlemleri vergi dönemini içeren ayın 26. akşamına kadar yapılmalıdır.
7) Harçlar
Harçlar, bazı kamu kurum ve kuruluşlarına yaptıkları hukuki işlem ve bunun yanında sunulan hizmetten dolayı ödenen masraflar olarak tanımlayabiliriz. Her yıl harç alma işlemi ilgili oranlar Maliye Bakanlığı tarafından belirlenir ve bu oranlar üzerinden harca konu olan işlemler üzerinden belirlenen oranlarda harç alınır. Harçlar kanununa giren harçlar ve bu harçların ödenme şekilleri aşağıdaki gibidir;
Yargı harçları: Harca konu olan işlemleri gerçekleştiren mahkeme ya da dairelere ödenmelidir. Maktu yargı harçları peşin ödenmelidir. Nispi yargı harçları ise kanunda belirtilen miktar ve süre zarfında ödenmelidir.
Noter harçları: Noter harçları, işle ilgili kağıt ve belgeler üzerinden hesaplanarak makbuz karşılığında notere ödenmelidir.
Vergi yargısı harçları: Dava dilekçesinin üzerine pul yapıştırılarak, peşin olarak ödenmelidir. Nispi vergi yargısı harçları ise, tebliğden itibaren bir ay süre zarfı içinde vergi idaresine ödenmelidir.
Tapu ve kadastro harçları: Makbuz karşılığı olarak işlemin gerçekleştirildiği yerin vergi dairesine ödenir. Bu grup harçlar, tahakkukun ardından bir sene içerisinde ödenmektedir.
Konsolosluk harçları: İlgili kayıt ve belgelerin konsolosluklarda kalan nüshalarına pul yapıştırılma suretiyle ödenmelidir. İlgili işlem sonlanmadan harç ödenmek zorundadır.
Pasaport vb. harçları: İlgili kağıtlara ve belgelere harç pulu yapıştırılarak veya basılı damga karşılığı ödenmelidir. Bu grup harçlar işlemin gerçekleşmesiyle birlikte peşin olarak alınır.
Gemi ve liman harçları: İşlemle ilgili olan kağıt ve belgelere harç pulu yapıştırılarak veya makbuz karşılığında ödenmektedir. Harcın bütünü peşin olarak ödenmedikçe, harca konu olan işlem gerçekleştirilemez.
İmtiyazname vb. harçlar: İlgili belgeler üzerine harç pulu yapıştırılarak ya da makbuz karşılığında ödenmelidir. Belgelerin yeniden tanzim edilmesi şeklinde yeniden tam harç alınır. Kaybedilmesi durumunda harç alınmaz.
Trafik harçları: İlgili kâğıt ve belgeler üzerine pul yapıştırılarak veya makbuz karşılığı olarak ödenir.
8) Emlak Vergisi
Emlak, tüm gayrimenkulleri içerisine alan servettir. Emlak vergisi tahsilâtı belediyeler aracılığıyla alınan varlık vergisidir. Emlak vergisi, bina vergisi ve arazi vergisi olmak üzere iki tür vergiden oluşur. Bina vergisi, yurt içinde yer alan binalar üzerinden alınır. Bina, karada ya da su üzerindeki yere her ne şekilde bağlı bulunuyorsa, inşaat türünün hangisi veya sınıfı olursa olsun sabit karakterli inşaatın tümünü kapsar.
Bina vergisinin mükellefi binanın sahibidir. Eğer bina üzerinde faydalanma hakkı kurulmuşsa bu defa mükellef intifa hakkı sahibidir. Binanın sahibi yok veya faydalanma hakkı sahibi de yoksa binayı sahibi gibi tasarruf eden gerçek veya tüzel kişi mükellef olarak kabul edilir. Bina vergisinde vergiyi doğuran olay, binaya sahip olma, bina üzerinde faydalanma hakkının kurulması veya binayı sahibi gibi tasarruf etmedir. Mükellefler binaya ilişkin bildirimlerini Emlak Vergisi Bildirimi (bina) formu ile gerçekleştirmek zorundadır. Bu bildirimde mükellefin kimlik bilgileri, ikametgâh ve iş adresleri ile binaya ait adres, tapu ve vergilendirmeye ilişkin bilgiler yer almalıdır. Matrah takdir suretiyle belirlenen değerler üzerinden idare aracılığıyla bulunur. Binalar için bir defa bildirim yapılmışsa ardından tekrar bildirime gerek kalmaz. Ancak binalarda meydana gelen vergi değerini etkileyen nedenler gelişmişse bunların bildirimini mükellefler gerçekleştirmelidir. Örneğin, arsa üzerine bina inşa edilirse bu durumun idareye beyan edilmesi gerekmektedir. Bildirimler binanın bulunduğu yerde olan belediyeye verilmelidir.
Arazi vergisinin konusu Türkiye sınırlarında yer alan arsa ve arazilerdir. Arazi, üretimde kullanılan toprağı ifade etmek için kullanılan çit, duvar, yol gibi tabii ve yapay işaretlerle çevrili yeryüzü parçasıdır. Arsa ise arazinin özel bir durumu olup, imar planı ile iskan sahası olarak ayrılarak inşaat yapmaya müsait hale gelmiş ve belediye sınırları içinde belediye aracılığıyla parsellenmiş arazidir. Verginin mükellefi binanın sahibi, eğer varsa faydalanma hakkı sahibi, her ikisi de yoksa araziye malik gibi tasarruf eden gerçek veya tüzel kişilerdir. Bir araziye paylı mülkiyet halinde sahip olanlar hisseleri oranında mükellef kabul edilirken, iştirak halinde olan mülkiyette sahipler vergiden zincirleme sorumlu tutulurlar. Arazi vergisinde, araziye sahip olma, faydalanma hakkının kurulması veya sahip gibi tasarruf etme hali vergiyi doğuran olay olarak nitelendirilir.
Emlak Vergisi Ne Zaman ve Nasıl Ödenir?
Emlak Vergisi 2 eşit taksitte mükelleften alınır. İlk taksit ödemesi Mart-Nisan-Mayıs ayları içerisinde, diğer taksit ödemesi Kasım ayında yapılır. Eğer mükellef isterse tümünü birinci taksit döneminde veya daha önce de ödeyebilir.
Emlak Vergisi Vergi Oranı
Türkiye’de ikameti bulunan şahısların bina, daire ve arazileri için %0,1 ile %0,6 arasında değişen oranlarda emlak vergisine tabi tutulur. Bunun yanında tahakkuk eden bu verginin %10’u oranında da Taşınmaz Kültür Varlıklarının Korunmasına Ait Katkı Payı ödenmektedir.
9) Motorlu Taşıt Vergisi (MTV)
Verginin içerdiği konu motorlu olan taşıtlardır. Motorlu Taşıtlar Vergisinin konusunu karada, havada, denizde, göl ve nehirlerde insan, hayvan ve eşya taşınmasını sağlayan ve makine gücüyle hareket eden taşıtlar oluşturuyor. Motorlu Taşıtlar Vergisi, tüm araç sahiplerinin mükellef olduğu bir vergi tipidir.
Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) Ne Zaman Ödenir?
Motorlu Taşıtlar Vergisi, her yıl iki eşit taksitte olmak üzere Ocak ve Temmuz aylarında ödenir.
Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) Ödeme Mükellefiyeti Ne Zaman Başlar?
Motorlu Taşıtlar Vergisi mükellefiyeti, motorlu kara araçlarının trafik siciline tescil edilmesi ile başlar. Araç, trafik siciline yeni tescil edilecekse ve bu işlem takvim yılının ilk 6 ayı içinde gerçekleşmiş ise takvim yılı başından itibaren, son 6 aydan sonraki bir zaman diliminde gerçekleşmiş ise, son 6 aylık dönemin başından itibaren başlar.
MTV Ödemeleri Nereye Yapılır?
Motorlu Taşıtlar Vergisi’ni, Gelir İdaresi Başkanlığı web sitesi üzerinden ya da bankalar aracılığıyla yapabilirsiniz.
10) Veraset ve İntikal Vergisi
Veraset ve İntikal Vergisi, karşılıksız kazanım olarak el değiştiren servet üzerinden alınan bir vergi tipidir. Bir servetin karşılıksız kazanım olarak el değiştirmesinden vergi alınmasının sebebi, kişinin herhangi bir fedakârlığa katlanmadan servetinde artış meydana gelmesinden kaynaklanmaktadır.
Veraset ve intikal vergisi genel olarak veraset (ölümün ardından mal varlığının mirasçılarına geçmesi) yoluyla ve sağlar arası karşılıksız kazanım mal intikallerini vergilendirmektedir.
Veraset ve İntikal Vergisi Oranları
Veraset ve intikal vergisi %1-30 oranında alınmaktadır.
Veraset ve İntikal Vergisinde Mükellef Kimdir?
Veraset ve intikal vergisinin mükellefi, veraset yoluyla veya karşılıksız kazanım olarak mal iktisap eden gerçek veya tüzel kişidir.
Veraset ve İntikal Vergisi Beyannamesi Nereye Verilir?
Veraset ve intikal vergisi beyannamesi;
– Veraset aracılığıyla intikallerde ölen kişinin, karşılıksız kazanım olarak intikallerde tasarrufu olan kişinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki vergi dairesine,
– Muris veya tasarrufu yapan kişinin ikametgâhı yabancı bir ülkede ise bunların Türkiye’deki son ikametgâhının bulunduğu yerde olan vergi dairesine,
– Mükellefin yurtdışında bulunması halinde beyanname, mükellefin bulunduğu yerdeki Türkiye Konsolosluğuna verilir.
Veraset ve İntikal Vergisi Ne Zaman Ödenir?
Veraset ve intikal vergisi, tahakkukun gerçekleşmesinden itibaren her 3 yıl içerisinde, her yıl Mayıs ve Kasım aylarında olmak üzere toplam altı eşit taksitte ödenir.
Vergi türlerini bitirdiğimize göre artık şimdi vergi hakkında en çok merak edilen konular üzerine konuşma vakti geldi demektir. O zaman vergi üzerine en çok merak edilen konuları anlatmaya başlayalım.
Geçici Vergi Nedir?
Halk arasında peşin vergi olarak adlandırılan vergidir. Geçici vergiyi teknik olarak tanımlamak gerekirse, ticari kazanç sahibi olan kişiler ile gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olan kişilerin cari vergilendirme dönemlerinin gelir ve kurumlar vergisine mahsuben üçer aylık kazançları üzerinden hesaplanıp ödenen bir peşin vergi uygulamasıdır. En net haliyle geçici vergi kazancınız üzerinden sizden alınacak olan verginin, sizden üçer aylık dönemlerde parça parça tahsil edilmesidir. Buradan anlaşılacağı üzere Gelir/Kurumlar Vergisi dışında ayrıca ödenen bir vergi değildir. Ödeyeceğiniz geçici vergiler yıl sonunda eğer gelir vergisi mükellefi iseniz takip eden yılın Mart ayında vereceğiniz Gelir Vergisi Beyannamesi’nden, eğer kurumlar vergisi mükellefi iseniz takip eden yılın Nisan ayında vereceğiniz Kurumlar Vergisi Beyannamesi’nden mahsup edilir.
İşletmelerin Sorumlu Olduğu Vergiler Nelerdir?
İşletme vergisinin 2 tane amacı bulunmaktadır. Bunlar şu şekildedir; birincisi, zaruri olmayan mal ve hizmet tüketimini vergilendirmek. İkinci amacı ise işletmelerin satış işlemlerinde fatura kullanımını zorunlu kılarak gelir vergisi için bir kontrol mekanizması durumuna getirmektir.
İşletme Vergileri
– Katma Değer Vergisi
– Muhtasar Vergisi
– Damga Vergisi
– Kurumlar Vergisi
Belediye Vergileri Nelerdir?
Vergi konusu üzerinde en çok merak edilen konulardan bir tanesi hangi vergi türleri belediyeler tarafından toplandığıdır. O zaman şimdi size belediyelerin topladığı vergileri anlatalım.
Belediyelerin topladığı vergiler, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununda yer almaktadır. Bu vergiler şu şekildedir;
– İlan ve reklam vergisi
– Haberleşme vergisi
– Eğlence vergisi
– Yangın sigorta vergisi
– Elektrik, havagazı ve tüketim vergisi
– Emlak vergisi
– Çevre temizlik vergisi
Vergi Ödeme Takvimi
Vergi mükelleflerinin vergisel yükümlülüklerini hatırlatma amacıyla Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından hazırlanan ‘’Vergi Takvimi’’ bulunmaktadır. Bu takvimi şuradan ulaşabilirsiniz. https://www.gib.gov.tr/2019-yili-vergi-takvimi-yayinlandi
Vergi Tarifeleri Nelerdir?
Vergi tarifeleri, mükelleflerin ödeyecek olduğu vergi miktarını hesaplayabilmek için matraha uygulanan ölçülerdir. Vergi tarifeleri kendi içinde 3’e ayrılır.
1- Artan Oranlı Tarife
Artan oranlı tarifede, matrahın artmasıyla birlikte vergi oranı da yükselmektedir. Türkiye’de bu tarife giren vergileri örneklemek gerekirse, gelir vergisi ve veraset ve intikal vergisi artan oranlı tarifeye girmektedir.
2- Düz Oranlı Tarife
Düz oranlı tarifede, matrah ne şekilde olursa olsun, vergi oranı sabit kalır. Vergi oranı aynı şekilde kalır. Vergi türlerine göre bunu örneklendirmemiz gerekirse, kurumlar vergisi düz oranlı tarifeye girmektedir.
3- Azalan Oranlı Tarife
Azalan oranlı tarife, artan oranlı tarifenin tam zıttıdır. Matrahta yaşanan artışta vergi oranı azalır.
Vergiye Uyumlu Mükelleflere Vergi İndirimi
Gelir Vergisi Kanununun 121 inci maddesi sayesinde vergisini zamanında ödeyen ve belirtilen diğer şartları taşıyan gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olan kişilere, 1 Ocak 2018 tarihinden itibaren verilecek yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannameleri üzerinden hesaplanan verginin %5’ini, ödenecek olan vergiden indirme imkanı getirilmişti.
%5 Vergi İndiriminden Yararlanma Şartları Nelerdir?
– İndirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu sene ile birlikte bu seneden hariç, son iki seneye ait vergi beyannamelerinin kanuni süre zarfı içerisinde verilip ve bu beyannamelerin üstüne tahakkuk eden vergilerin de kanuni süre zarfı içerisinde ödeme işleminin gerçekleştirilmiş olması.
– İndirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu sene ile birlikte bu seneden hariç son iki sene içinde, kişilerin haklarında beyana tabi vergi türleri itibarıyla ikmalen, re’sen veya idarece yapılmış bir tarhiyat olmaması.
– Vergi indiriminin hesaplanacağı beyannamenin verildiği tarih anında vergi aslı (vergi cezaları dâhil) 1.000 TL üzerinde vadesi geçmiş borcunun olmaması.
– Vergi indiriminin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu sene ile önceki dört takvim yılında kaçakçılık suçunun işlenmemiş olması.
Özel İşlem Vergisi Nedir?
Özel işlem vergisi, deprem vergisi olarak da bilinmektedir. Harç alınan tüm tapu işlemlerinden her yıl, belirlenen maktu tutar olarak özel işlem vergisi alınmaktadır.
Vergiden Muaf Esnaf Belgesi Nasıl Alınır?
Esnaf vergi muafiyeti belgesi, esnaf muaflığı şartlarına uyan kişilerin, talepleri halinde verilen bir belgedir. Bu belgeyi alan esnaflar, vergiden muaf olmaktadır. Esnaf vergi muafiyeti belgesinin süresi 3 yıldır ve 3 yılın sonunda tekrar yenilenmesi gereklidir.
Esnaf vergi muafiyeti belgesini almak isteyen kişiler, matbu bir dilekçe ile işyerlerinin, işyeri olmayan kişiler ise ikametgâhlarının olduğu yerdeki tarha yetkili vergi dairesine başvurmaları gerekmektedir. Başvurunun sonra vergi dairesi yoklama işlemi ile mükellefin durumunu tespit ettikten sonra, esnafın talep ettiği Esnaf vergi muafiyeti belgesini vermektedir.
Tacirin Vergi Dairesine Karşı Sorumlulukları Nelerdir?
Tacirin vergi dairesine karşı sorumlulukları şu şekildedir;
1. Bildirimlerde Bulunma
Mükellefler başladıkları işlerde olan değişiklikleri vergi dairesine bildirmelidir.
Bu konu hakkında bildirimde bulunması gerekenler şu şekilde belirtilmiştir;
– Vergiye tabi ticaret ve sanat erbabı
– Kurumlar vergisi mükellefleri
– Serbest meslek erbabı
– Kolektif ve adi şirket ortaklarıyla komandit şirketlerin komandite ortakları, Maliye Bakanlığı’na bildirimde bulunmalıdır.
A) İşe Başlama Bildirimi
Gerçek kişi, tüzel kişi ayırımı yapılmaksızın, işe başlama tarihinden itibaren 10 gün içerisinde ilgili vergi dairesine yapılmalıdır. Gerçek kişi tacirlerde işe başlama bildirimini, tacirin kendisi yapabilir. Bunun yanında kendisi haricinde avukatı ya da muhasebe işlemlerini yürüten SMMM tarafından da yapılabilir.
Tüzel kişi tacirlerde ise ticaret sicil memuru tarafından tescil işlemi yapılırken halledilir. Ardından başvuru evraklarının bir kopyası ilgili vergi dairesine gönderilir. Yani ilgili şirketin işe başlamayı bildirme yükümlülüğü yerine getirilmiş sayılır. Ücret geliri, banka faiz geliri, gayrimenkul sermaye iradı olanlar ile zirai faaliyette bulanan kişilerin işe başlamalarını bildirmelerine gerek yoktur. İşe başlama bildirimini düzenleyebilmek için öncelikle, hangi belirtilerin işe başlama anlamına geldiğini bilinmesi gerekir.
Gerçek kişi tacirlerde:
– Bir iş yerinin açılması, iş yeri açılmamışsa bile ticaret siciline veya mesleki bir kuruluşa (ticaret odasına vb. gibi) kayıt olunması
– Kazançları basit usulde belirlenen tacirler için ise, iş yeri açmasalar bile, işle bilfiil uğraşmaya başlamaları, işe başlama olarak kabul edilir.
Serbest meslek sahiplerinde ise:
– Muayenehane, atölye vb. gibi özel iş yerleri açılması
– Çalışılan yere faaliyette olduğuna dair tabela ve levha asılması
– Mesleki faaliyetin sürdürüldüğüne ilişkin ilanlar olması
– Mesleki kuruluşlara kayıt olunması
işe başlama anlamına gelmektedir.
B) Adres, İş ve İşyeri Sayısındaki Değişiklikler
İşe başlama ve bırakma bildirgesi düzenleyerek işe başladığını vergi dairesine bildiren bir tacirin, bildirgede bildirdiği iş yeri veya ikametgâh adresinde ilerleyen süre zarfında bir değişiklik meydana gelebilir. Böyle bir durum yaşandığında tacirin bu değişikliği, değişikliğin olduğu tarihten itibaren bir aylık bir süre zarfında dilekçe ile vergi dairesine bildirmesi gerekir.
İşe başlama ve bırakma bildirgesi düzenleyerek vergi dairesine işe başladığını bildirmiş olan bir tacirin işlerinde;
– Yeni bir vergiye tabi olma
– Mükellefiyet şeklinde olabilecek değişiklik
– Mükellefiyetten muaflığa geçme gibi bir değişiklik meydana gelmişse, tacirin bu değişiklikleri, bir ay içinde vergi dairesine bir dilekçe ile bildirmesi zorunluluğu vardır.
Bu durumların haricinde aynı işletmeye dâhil bulunan iş yerlerinin sayısında artış veya azalış durumu yaşanmışsa mükellefler vergi dairesine bildirmeye mecburdurlar.
C) İşi Bırakma Bildirimi
İşi bırakma, tacirin vergiye tabi olmasını gerektiren işlemlerin tamamen sona erdirilmesidir. Devam etmekte olan işlemlerin, tatil nedeniyle, tacirin hastalığı ya da cezai bir işlem uygulanma nedeniyle iş yerinin kapatılması gibi nedenlerle durdurulması, işin bırakıldığı anlamına gelmez. İşi bırakmadan kasıt şudur; devam eden bir ticari veya mesleki faaliyete tamamen son verilmesi ve aynı zamanda işletmeyle ilgili ekonomik değerlerin tamamen elden çıkarılmasıdır.
Tacirin işi bırakma işlemi;
– Kendi isteği ile gerçekleşebilir.
– Tasfiye veya iflas durumundan dolayı gerçekleşebilir.
– Ölümü sonucu ortaya çıkabilir.
Kendi isteği ile işi bırakma kararı alan bir tacir, işi bıraktığı tarihten itibaren 1 aylık bir süre zarfında durumu bağlı olduğu vergi dairesine “İşe Başlama / Bırakma Bildirimi” ile bildirmek zorundadır. Tasfiye veya iflas durumunda tacirin mükellefiyeti, vergi ile ilgili işlemler tamamen sona erinceye kadar devam eder. Tasfiye veya iflasın kapandığı konusu tasfiye memurları aracılığıyla vergi dairesine bildirilir. Ölümden dolayı olduysa eğer, işin bırakıldığını vergi dairesine bildirme görevi ölen kişinin mirasçılarınındır. Mirasçılardan herhangi birisi, ölümün gerçekleştiği tarihten itibaren 4 aylık bir süre zarfı içerisinde durumu vergi dairesine bildirmelidir.
2) Gerekli Defterleri Tutma
Tacirlerin, kazançları üzerinden vergi verme sorumlulukları da bulunmaktadır. Bu sebepten dolayı faaliyetleri ile ilgili yaptıkları tüm ticari işlemleri belgelendirmek ve mükellefiyet durumlarına uygun defterlere kaydetmek durumundalardır.
Tacir, şu yüzden defter tutarlar;
– Mükellefin vergiyle alakalı sermaye ve hesap durumunu tespit etmek.
– Vergiyle alakalı faaliyet ve hesap neticelerini tespit edebilmek.
– Ödenecek vergi ücretini tespit edebilmek.
– Mükellefin vergi karşısındaki durumunu, hesap üzerinden kontrol edip inceleyebilmek için.
– Mükellefin hesap ve kayıtları yardımıyla üçüncü şahısların vergi karşısındaki durumlarını kontrol edip, inceleyebilmek için.
3) Gerekli Beyanname ve Bildirgeleri Verme
Tacir, yasaların getirdiği beyannameleri yazılı bir şekilde ve belirtilen esaslara göre düzenleyerek vermek zorundadır. Beyannameler Maliye Bakanlığı tarafından bastırılıp vergi daireleri aracılığıyla mükelleflere dağıtılır.
Vergi Usul Kanunu’na göre mükelleflerin yaptıkları faaliyetleri ile ilgili vermek zorunda oldukları beyannameler şu şekildedir;
– Muhtasar beyannamesi
– Katma değer vergisi (KDV) beyannamesi
– Yıllık gelir vergisi beyannamesi
– Kurumlar vergisi beyannamesi
– Münferit beyanname
– Geçici vergi beyannamesi
4) Vergi Levhası Asma
İşletmenin şubelerine, iş yerinin merkezine, satış mağazalarının olduğu bölüme, taşıt isletmelerinde, taşıtlara, yazıhanelere, eğer iş yerlerinde kat veya reyon varsa ayrı ayrı her kat ve reyona, çiftçilerin zirai faaliyetleri ile ilgili alım satım işlerini gerçekleştirmek için açtıkları yazıhanelerine, adi şirket, kolektif şirket ve adi komandit şirketlerde her ortak için ayrı ayrı vergi levhası asılması gerekmektedir.
5) Ödeme Kaydedici Cihaz Kullanma
Perakende ticaret yapan aynı zamanda katma değer vergisi mükellefi 1.ve 2.sınıf tacirler, ödeme kaydedici cihaz yani yazar kasa kullanmak zorundadırlar.
Ödeme kaydedici cihaz kullanacak olan kişiler şunlardır;
-Perakende ticaret yapan 1. ve 2. sınıf tacirler
-Hizmet işletmeleri
Ödeme kaydedici cihaz kullanacak olan mükellefler, satın aldıkları cihazı, fatura tarihinden itibaren
15 günlük süre zarfında bağlı bulundukları vergi dairesine bildirmek zorundadır.
6) Değişiklikler Hakkında Devamlı Bilgi Verme
Kamu idare ve müesseseleri ile gerçek ve tüzel kişilikler, vergilendirmeyle işlemleriyle alakalı olarak bilgi verir. Bu verilen bilgiler, belli aralıklarla devamlı ve yazılı olacak şekilde verilir. Devamlı bilgi vermek durumunda olanlar, kanunla belirlenmiştir.
Bunlar şu şekildedir;
Defterdarlıklarla belge basımı anlaşmasını gerçekleştiren matbaalar, bastıkları belgelerle alakalı olan bildirimi, belgeleri verdikleri ayın arkasından gelen ayın 15’inci günü akşamına kadar defterdarlıklara vermelidirler.
Kıymetli Madenleri işleyenler veya şekil verenler, işledikleri ya da şekil verdikleri kıymetli maden, taşlarla ilgili bilgileri, bir form ile Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü Vergi İstihbarat Şubesine, ilgili ayın arkasından gelen ayın 15’ine kadar bildirmek durumundadır.
İmalat işi yapan ve 10 kişiden fazla işçi istihdam eden sınai müesseseler, imalatları ile ilgili her türlü bilgileri, her birim için ayrı ayrı bir şekilde bildirmek zorundadır. Yapılan bildirimler, çalıştırılan işçi sayısına göre üçer veya altışar aylık dönemler halinde gerçekleştirilir.
Eczaneler, ilaç satışları esnasında özel muayenehane, özel poliklinik, özel hastane sahibi olan kişiler veya buralarda istihdam eden doktorlar tarafından düzenlenen reçetelerin bir örneğini kendilerine saklar. Saklanan reçeteler için her ayın 15’inci günü akşamına kadar bilgi verir.
Mühendisler, mimarlar, tasdik ettikleri plan, proje, resim ve hesaplarla ilgili yetkili olan kurumlara (valilik, belediye vb.) kurumlara bilgi verir. Bu kurumlar da her ayın 15’inci günü akşamına kadar olan süre zarfında bu bilgileri Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü Vergi İstihbarat Şubesine aktarır.
7) Vergi Kesintisi (Stopaj) Yapma
Ticari, zirai ve serbest meslek kazancı bulunan gelir vergisi ve kurumlar vergisi mükellefleri, aşağıda sayılan ödemelerden, ödeme yapılacak kişilerin vergilerine mahsuben vergi kesintisi yapmak zorundadırlar. Yapılan bu vergi kesintisini, muhtasar beyanname ile bağlı oldukları vergi dairesine beyan edip, ödemek zorundadırlar. Yapılan vergi kesintisi, ödeme gerçekleştirilen kişilerin o dönemle ilgili tahakkuk edecek vergilerinden mahsup edilir.
Vergi kesintisi yapmak durumunda olan kişi ve kuruluşlar şunlardır:
– Kamu idare ve müesseseleri
– İktisadi kamu müesseseleri
– Kooperatifler
– Sair kurumlar
– Ticaret şirketleri
– Dernekler ve vakıflarla bunlara ait iktisadi isletmeler
– Yatırım fonu yönetenler
– İş ortaklıkları
– Gerçek gelirlerini beyan etmek zorunda olan ticaret ve serbest meslek erbabı olan kişilerdir.
Zirai kazançlarını bilanço veya işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler, gelir vergisi kanununa göre kesinti yapılacak olan ödemeler şunlardır;
– Hizmet erbabına ödenen ücretler ve ücret sayılan ödemeler
– Serbest meslek erbabına yapılan ödemeler inşaat ve onarım işi yapanların istihkaklarına ait ödemeler
– Dar mükellefiyete tabi olanlara, telif ve patent hakları satışından ötürü yapılan ödemeler
– Arazi, bina, kum ve taş ocağı, dalyan, maden suyu, memba suyu ve gayrimenkul olarak tescil edilmiş hakların kira bedeli olarak yapılan ödemelerden kesinti yapılacaktır.
Vergi Borcu Olan Şirketin Tasfiyesi
Tasfiye işlemi, yaşanan herhangi bir nedenden dolayı devam eden şirketin faaliyetine son verilmesi ve hesaplarının kapatılmasıdır. Tasfiye halinde olan şirket, pay sahibi olan kişilerin ilişkileri de dahil olmak üzere, bu sırada tasfiye işlemi sonuna kadar tüzel kişiliğini korur ve ticaret ünvanını “tasfiye halinde” ibaresi eklenmiş şekilde olarak kullanır. Örneğin; “Tasfiye Halinde T. Emlak Bankası A.Ş. durumuna gelir. Bu duruma gelen şirketin organlarının yetkileri ve tüm gayesi tasfiye işleminin gerçekleşmesi amacıyla sınırlıdır. Tasfiye halinde olan bir şirketin temsili ve idaresi tasfiye memurları tarafından gerçekleştirilir.
Şirket kapatma işlemi 2 farklı şekilde gerçekleşmektedir. Bu işlemler tasfiyeli ve tasfiyesiz olmak üzere 2’ye ayrılır. Tasfiye işlemi gerçekleşmiş olan şirketler, ilgili sicillerden silinmekte bununla birlikte tüzel kişiliği sona ermekte ve faaliyetlerine son vererek tüm hesaplarını kapatmaktadır. Şirketin iflas durumunun gerçekleşmesinde de şirketin varlığı ortadan kalkmaktadır.
Şerii Vergiler Nelerdir?
Bu vergiler şeriatın uygulanmasını emrettiği vergilerdir. Şerii vergiler kendi içinde 3’e ayrılır.
Öşür: Müslüman olan kişilerden alınan toprak vergisidir. Elde edilen ürünün onda biri vergi olarak devlete alınır.
Haraç: Haraç müslüman olmayan kişilerden alınır. Aynı zamanda kendi içinde ikiye ayrılır.
– Harac-ı Mukassem: Eğer kişi bir ürün elde ediyorsa bu üründen alınan vergidir.
– Haracı Muvazzaf: Gayrimüslim kişilerin toprakları üzerinden alınan vergidir.
Cizye: Gayrimüslim olan erkeklerin, askerlik görevleri için alınan vergidir.